OZON TERAPİ

Ozon gazı, üç oksijen atomundan oluşan (O³) ve yüksek enerjili bir oksijen formudur. Karakteristik bir kokusu olan renksiz bir gazdır ve güneş tarafından yayılan ultraviyole ışınlarına karşı koruyucu bir filtre sağlayarak biyosferi koruyan atmosferde bulunur. Ozon, suyun dezenfekte edilmesinde ve çeşitli endüstrilerde kullanılmıştır. Tıp alanında, ozon saf oksijenden özel jeneratörlerde üretilir ve bağışıklık sisteminin ön planda olduğu hastalıklarda yardımcı bir tedavi yöntemi olarak kullanılır. Bu hastalıklar yara iyileşmesi, iskemik, romatizmal ve enfeksiyon hastalıkları gibi durumlardır. Ozon terapisi, genellikle damar içine veya deri altına enjekte edilerek uygulanır.

Reaktif oksijen türleri yaşa bağlı olarak hücrelerde oksidatif hasara neden olur. Bu duruma artmış oksidatif stres denir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, ozonun düşük dozlarda reaktif oksijen ile birlikte vücuda verilmesiyle üretilen ürünlerin, düşük miktarlarda (fizyolojik düzeylerde) başta hücre içi iletişim olmak üzere biyolojik mekanizmalarda rol oynadığı ve terapötik etkilere aracılık ettiği gösterilmiştir. Tekrarlanan düşük doz ozon uygulamaları sonucunda antioksidan sistem güçlenir ve oksidatif strese karşı direnç gelişir.

Ayrıca reaktif oksijen türleri hücreye girerek inflamasyonu azaltan sitokin düzeylerinin ve büyüme faktörlerinin üretimini arttırır. Ozon tedavisi özellikle iltihaplanma sürecinin yoğun olduğu ve bağışıklık sisteminin ön planda olduğu hastalıklarda (yara iyileşmesi, iskemik, romatizmal ve enfeksiyon hastalıkları) yardımcı tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır.

Hücre yenilenmesini hızlandırır.

Ozon, kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşıma kapasitesini, elastikiyetini ve kanın akışkanlığını artırarak oksijen eksikliğini giderir. Ayrıca damar tıkanıklıklarında ve damarlarda genişlemeye neden olan durumlarda yardımcı tedavi olarak uygulanmaktadır.

Doğrudan yağ hücreleri ile etkileşerek kolesterolün düşmesine ve bölgesel yağ parçalanmasına neden olur.

Kan şekeri seviyesini düşürür.

Artritte kıkırdak kaybını azaltır ve eklem içi sıvıların ve kıkırdak üretimini uyararak eklem ağrısını azaltır ve hareketliliği artırır.

Ayrıca ozon terapisinin avantajları ve faydaları şunları içerir:

Antioksidan etki: Ozon gazı, antioksidan özelliklere sahiptir ve serbest radikallerle mücadele eder. Bu nedenle, ozon terapisi, vücudu serbest radikallerin neden olduğu hasarlardan koruyabilir.

İmmün sistemi destekler: Ozon terapisi, bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücudun enfeksiyonlarla savaşma yeteneğini arttırır.

Kan dolaşımını arttırır: Ozon terapisi, kan dolaşımını arttırır ve dokulara daha fazla oksijen ve besin maddesi taşınmasına yardımcı olur. Bu da dokuların iyileşmesini hızlandırabilir.

Anti-inflamatuar etki: Ozon terapisi, inflamasyonu azaltabilir ve kronik inflamasyon ile ilişkili sağlık sorunlarını hafifletebilir.

Ağrıyı azaltır: Ozon terapisi, ağrıyı azaltabilir ve kronik ağrıların tedavisinde kullanılabilir.

Ozon Tedavisinin Fayda Sağladığı Hastalıklar

Osteomiyelit, plevral amfizem, fistüllü apseler, enfekte yaralar, bası yaraları, kronik ülserler, diyabetik ayaklar ve yanıklar

Hipertansiyon

Şeker Hastalığı (Şeker Hastalığı)

İleri iskemik hastalıklar,

Göz maküla dejenerasyonu (atrofik form),Kas-iskelet hastalıkları ve eklem kireçlenmeleri

Kronik yorgunluk sendromu ve fibromiyalji

Ağız boşluğunda kronik ve tekrarlayan enfeksiyonlar ve yaralar

Akut ve kronik bulaşıcı hastalıklar (hepatit, HIV-AIDS, herpes ve herpes zoster enfeksiyonu, papillomavirüs enfeksiyonları, onikomikoz ve kandidiyazis, giardiazis ve kriptosporidyoz), özellikle antibiyotiklere ve kimyasal tedavilere dirençli bakteri, virüs, mantarların neden olduğu. Baroklinitler ve vajinal kandidiyazis.

Alerji ve Astım

Otoimmün hastalıklar (multipl skleroz, romatoid artrit, Crohn hastalığı),

Senil demans (yaşlılık demansı)

Akciğer hastalıkları: amfizem, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, idiyopatik pulmoner fibroz ve akut solunum stres sendromu

Cilt hastalıkları: Sedef hastalığı (Psoriasis) ve atopik dermatit

Kansere bağlı yorgunluk

Erken evre böbrek yetmezliği

Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Major Otohemoterapi : En yaygın kullanım yöntemidir. Bu yöntemle kişiden alınan 50-200 ml kan, tedavi seans sayısı ve uygulanacak ozon dozu; Hastanın genel durumuna, yaşına ve önemli hastalığına bağlı olacaktır.

Minör Otohemoterapi: Kişiden alınan 2 – 5 cc kan, belirtilen dozda ozon ile karıştırılarak kişiye enjekte edilir.

Vücut Boşluklarına Ozon Verilmesi: Ozon kişiye rektal – rektal, vajinal ve kulak yoluna püskürtme yöntemi ile verilir.

Eklem ve Kaslara Ozon Gazı Verilmesi: Kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında uygun bir iğne ile kişinin eklem ve kaslarına belirli dozda ozon gazı enjekte edilir.

Ozon Torbalama: İyileşmeyen yaralarda ve diyabetik ayaklarda, cilt lezyonlarında, enfeksiyonlarda, dolaşım bozukluklarında, nöropatik ağrılarda ve huzursuz bacak sendromunda kullanılır.

Ozon Tedavisinin Yan Etkileri

Ozon tedavisinin neredeyse hiç yan etkisi yoktur. Şimdiye kadar bildirilen yan etkiler, hastanın antioksidan kapasitesine bağlı olarak uygulama hataları ve yüksek doz ozon verilmesine bağlı olarak gelişebilir. Bu nedenle ozon tedavisi her zaman düşük dozdan başlayıp kademeli olarak artarak kademeli ve kademeli olarak uygulanmalıdır. Bazı durumlarda ozon tedavisi uygulanması sakıncalı olabilir. Bu durumlar glukoz 6 fosfat dehidrogenaz enzim eksikliği, özellikle erken dönemde gebelik, anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörü tedavisi, hipertiroidizm, kanama bozukluğu, kontrolsüz kalp damar hastalıkları ve ozona tepki veren astım hastaları olarak sıralanabilir.